Türkiye savunma sanayii de her gün yeni bir projeyle gururlandırmaya devam ediyor.
Bu kapsamda yerli ve ulusal savunma sanayii adımlarıyla dünyaya örnek oluyor.
Türkiye Teknoloji Ekibi Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde bu yıl yine İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST sürüyor.
Yeni Altay tankını testler için TSK’ye teslim eden BMC, geliştirme sürecinde kullandığı tankı şenlik kapsamında sergiliyor.
Adının 2 sebebi var
BMC Savunma Genel Müdürü Mehmet Karaaslan, eski prototipten yeni prototipe geçilmesine ve tanka “Yeni Altay” denilmesine neden olan iki öge bulunduğunu söyledi.
“Tankın atış denetim sisteminde ASELSAN’la çalıştık”
Karaaslan, bekaya yönelik olarak müdafaa özelliklerinde faal muhafaza sisteminin tanka entegre edilmesinin kıymetli bir geçiş olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
Artık tankımızın yalnızca pasif ve reaktif değil, faal müdafaayı da alan hibrit bir müdafaası var. Tank üzerinde, alanda yaşanan deneyimlere bağlı olarak müdafaa düzeyinde çok önemli bir geliştirme yapmayı uygun gördük.
Üzerindeki güç kümesini Kore ile yürüttüğümüz ortak bir çalışmayla değiştirdik, testlerini yaptık.
Yaklaşık 1 yıllık bir test sürecini tamamladık. Orada da değerli değişiklikler oldu. Müdafaanın artması, etkin müdafaa sisteminin eği, bunlara bağlı olarak tankın yükünün değişmesi münasebetiyle bunların hem süspansiyon hem de atış denetimin stabilizasyonu, maksat takip vesaire üzere kritik ögelerine tesiri, elektroniklerde de demode olma vesaire hususlarının hepsi bir ortaya gelince farklılaşmaya gittik.
Tankın atış denetim sisteminde ASELSAN’la çalıştık ve orijinal bir atış denetim sistemini tanka entegre ettik. Bunun yanında tankın beyni olan ve BMC’nin geliştirdiği araç denetim sistemini tanka entegre ettik. Hasebiyle bu tank o prototiplere baktığımız vakit yepisyeni bir tank onun için de ismine Yeni Altay diyoruz.
Yeni Altay için 450 kişilik grup kuruldu
Tank projesinde Dönem-1’de, yani tasarım sürecinde çalışan takımın gerek o günkü gerekse devam eden hissiyatının “bu bir ulusal, şirketler üstü bir proje” formunda olduğunu ve kendisi dahil grubun projeyle tankın gerisinden geldiğini anlatan Karaaslan, bu grubu bölümde ve zırhlı araç dizaynında, alt sistem dizaynında ve geliştirilmesinde deneyimli şahıslarla daha da güçlü hale getirdiklerini söyledi. Karaaslan, bugün yalnızca tankla uğraşan yaklaşık 250’si mühendis, 450 kişilik bir gruba sahip olduklarını bildirdi.
Türkiye için bu takımın çok önemli kıymet olduğunu lisana getiren Karaaslan, şunları söyledi:
Zaten tankın üzerinde yaptığımız değişikliklere ve geliştirmelere baktığımız vakit sıfırdan bu işe başlayacak grubun 3 yılda bu türlü bir işi yapmasının mümkün olmadığını değerlendiriyorum. Münasebetiyle bu manada çok güzel bir noktada olduğumuzu düşünüyorum.
Altay Tankı’nı ne bekliyor?
Tasarım periyodunda tankın 2-2,5 yıl testlerden geçtiğine değinen Karaaslan, TSK tarafından yürütülecek test sürecine ait şunları kaydetti:
Tabii sıfırdan başlamadığımız için bu kadar uzun bir takvim öngörmüyoruz. Lakin bir tankı prototipini tamamladıktan sonra seri üretime hazır diyebilmeniz için yaklaşık 6 bin ihtiyacı doğrulamanız gerekiyor.
Süreler de bundan çok uzun. Tankın prototipi var, neden seri üretime geçilemiyor sorusunun cevabı burada. Prototip hazır olduktan sonra da yapılacak ve maalesef yıl alan çalışmalar var. Tankı TSK’ye test için teslim etmekle aslında orada birlikte yürüteceğimiz bir test sürecini tanım ediyoruz.
Konutumuzda, mutfakta da seri üretimin başlayabilmesi için bir seri üretime hazırlık süreci yaşamamız gerekiyor. Bu iki faaliyeti eş vakitli yürütme amacımız var. Önümüzdeki sene ortalarında bu sürecin tamamlanacağını öngörüyoruz.
Hem fabrikanın hem üretim çizgisinin hazırlıkları, seri üretim takımının buna nazaran öğrenme içinde ilerlemesi, yapılanması, bir taraftan da TSK ile yürütülecek test sürecinin tamamlanması tüm bunları eş vakitli bitirip en kısa vakitte Altay Tankı’mızın envantere ve Türk ordusunun hizmetine girmesini hedefliyoruz.
İnsansız kule çalışmaları
Dünyada birçok ülkenin bu mevzuda faaliyet yürüttüğüne işaret eden Karaaslan, bilhassa havadan gelen tehditler, İHA’lar yahut bu biçimde atak yapabilen anti-tank füzelerine karşı kuleler üzerinde alınması gereken önlemlerle ilgili birçok çalışma gerçekleştirdiklerini tabir etti.
“Biz de birtakım ön hazırlıklarımızı tamamladık”
BMC Savunmanın da benzeri çalışmalara hazırlandığını lisana getiren Karaaslan, “Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Biz de birtakım ön hazırlıklarımızı tamamladık. Bu istikamette Altay’da da içinde bulunduğumuz süreçlerin akabinde yeni gelişmeleri birlikte yaşıyor olacağız.” diye konuştu.
Yorum Yok