Türkiye, memleketler arası arenada güvenlik konusunda oynadığı rolle dikkatleri üzerine çekiyor.
Dağlık Karabağ’dan Libya’ya kadar geniş bir coğrafyada isminden kelam ettiren Türkiye’nin imajı, Londra merkezli Middle East Eye tarafından gündeme getirildi.
Türkiye ve Körfez analizi
“Türkiye, Körfez’in güvenliğinde nasıl değerli bir oyuncu haline geldi?” başlıklı tahlilde, 2011 Arap baharının akabinde değişen güvenlik ortamı ve artan bölgesel tehditler karşısında Türkiye’nin dış siyaset yaklaşımının “yumuşak güçten sert güce kaydığı” belirtildi.
Ankara’nın bölgedeki güvenlik rolü artıyor
Bu nedenle Türkiye’nin, daha büyük bir bölgesel güvenlik rolü oynamaya ve yurt dışında güvenlikle ilgili varlığını artırmaya çalıştığına işaret edildi:
Son on yılda, Türkiye’nin Körfez’deki güvenlik odaklı rolü, büyük ölçüde kritik iç, bölgesel ve memleketler arası dinamikler tarafından şekillendirildi. Washington’ın Körfez’e yönelik güvenlik taahhütlerindeki azalma, Ankara’nın bölgede artan güvenlik rolüne katkıda bulundu.
Türkiye’nin Körfez bölgesinde daha büyük bir güvenlik rolü oynama dileğinin tezahürü, Katar’da bulunan birinci Orta Doğu askeri üssünün kurulmasında kendini gösterdi.
Rakiplerine karşı avantajlı
Çin, Rusya ve hatta Hindistan üzere bölge dışı aktörlerin de gelecekte Körfez’e ilgi duyabileceği notu paylaşılırken, bu noktada Türkiye’nin sahip olduğu avantaja vurgu yapıldı:
Coğrafi yakınlığı, savunma teknolojisini paylaşma isteği ve son on yılda emniyetli, kararlı, prestijli ve yetenekli bir ortak olarak prestiji, Türkiye’nin Körfez’de gelişmiş güvenlik rolü oynamasını sağlayarak rakiplerine karşı avantaj sağlayabilir.
Türkiye’nin yükselen bölgesel duruşunun devam etmesi halinde, bu durumun Ankara’nın Körfez’deki pozisyonunu güçlendirme fırsatı oluşturabileceği kaydedildi.
“Türkiye savunmada süratli temposunu sürdürürse…”
Öte yandan, Türkiye’nin geçmiş periyotta bölge ülkeleriyle güçlenen bağlarından şu sözlerle bahsedildi:
2017 Körfez krizi sırasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Hükümdarı Selman’a Suudi topraklarında Türk askeri üssü kurulmasını önerdi. Ankara, Körfez bölgesinin güvenliğini, istikrarını ve refahını Türkiye’nin güvenliğine bağlıyor.
2011 ve 2016 yılları ortasında KİK ülkeleri, Ankara ile savunma ve askeri alakaları geliştirmeye daha fazla ilgi duymaya başladı. 2014 yılı, Katar ile Türkiye ortasında eşsiz bir bağlantının doğuşuna işaret etti. İki tarafın savunma ve askeri bağlarını güçlendirmesi askeri üs inşasıyla sonuçlandı.
2017 ile 2021 ortasında Umman, toplamın yüzde 16’sını temsil eden oranla Türkiye’nin en büyük silah alıcısı oldu. Katar yüzde 14 ile üçüncü oldu. Bu sayılar, bilhassa Türkiye’nin savunma endüstrisini geliştirme konusundaki süratli temposunu sürdürmesi durumunda, gelecekte daha fazlasına yer olduğunun altını çiziyor.
“Washington tereddüt ederken, Ankara Doha’yı savundu”
2017 Körfez krizinin, Türkiye’nin Körfez’de gelişmiş bir güvenlik rolü oynama isteğinin en görünür ve sağlam göstergesi olmaya devam ettiği belirtilerek, “Washington tereddüt ederken ve ABD idaresi bölünürken, Ankara Doha’yı savundu.” sözü kullanıldı.
Türkiye ile Körfez ülkeleri ortasında yeni süreç başladı Haberin Detayları 
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Körfez ülkeleri ile bağlantılarımızı geliştireceğiz Haberin Detayları 
Yorum Yok