İstanbul’dan Konya’ya 2 yıl evvel taşınan ve meskeninin yakınlarında bulunan dağlık alana gezmek için çıkan 52 yaşındaki Kazım Uslu, dinlenmek için bir ağacın yanına oturdu.
Budanmadığı için ağacın gölgesinden faydalanamayan Uslu, yanında bulunan gereçleri ile ağacı budadı.
Bir mühlet sonra meskenine dönen Uslu, gece hayalinde merhum babasını kendi budadığı ağacın yanında görmesi üzerine karar aldı.
Bir sitede bahçıvanlık yapan Uslu, mesai sonrası ve hafta sonları dağlık alanda bulunan ağaçların etrafında bulunan ziyanlı çalıları temizleyip budayarak bakımını yapmaya başladı.
150 ağaca bakıyor
‘Ormancı baba’ olarak tanınan Uslu bugüne kadar 150’yi aşkın ağacın bakımını yaparken, ağaçların bakımından sonra ise doğal ortamda demlediği çayını içip dinlendikten sonra meskenine dönüyor.
Yaptığı ağaç bakım çalışmalarına ilişkin manzaralarını toplumsal medyaya yükleyen Uslu, ağaç sevgisini insanlara aşılamak için farkındalık oluşturmaya çalışıyor.
“Rüyamda babamı budadığım ağacın tabanında gördüm”
Doğal ortamlarda vakit geçirmeyi sevdiğini ve ağaç bakımlarının kendine terapi üzere geldiğini söyleyen Kazım Uslu, şunları söyledi:
Ben bir ağacın bakımını yaptığım vakit onunla konuşuyor üzere oluyorum, bana terapi oluyor. Bundan 2 yıl evvel Konya’ya yerleştim. Bu dağlarda ne var, ne yok diye bir gezmeye çıktım. Üst dağlarda alıç ağacı vardı. Perişan bir vaziyetteydi ve bir soluklanmak için gölgesine oturmak istedim ancak oturacak yer yoktu. Yanımda da ekipmanlarım vardı çabucak ağacın etrafını temizledim. Daha sonra meskene gittim yattım ve düşümde merhum babamı gördüm, o temizlediğim ağacın altına oturmuş ve yanında da bir poşette alıç vardı. Yanına gidip ‘baba burada ne yapıyorsun’ dediğimde ‘ağacın altını hoş yapmışsın, meyvemizde hazır, sayende yiyorum. Allah razı olsun’ dedi. O anda uyandım ve duygusal bir an yaşadım. Ben o günden sonra bu dağlarda binlerce alıç ve çitlembik ağaçlarının bakımlarını yapmak için sıvadım kolları. Şu ana kadar 150’yi aşkın ağaç bakımı yaptım ki bunlar dikenli ağaçlar, elbiselerim yırtılıyor bazen. Günübirlik iş çıkışında, iş yerim buraya da yakın olunca gelip ağaçların bakımını yapıyorum. Zira tabiat bizim nefesimizdir.
“Bu iş gönül işidir”
Uslu, mahlep ağacı yetiştirmeyi sevdiğini de söyleyerek, şu tabirleri kullandı:
Bu ağaç kuraklığın düşmanıdır. Bir yerde mahlep ağacı varsa orada kuraklık olmaz. Bu dağlarda 5 bin tane mahlep ağacı yetiştirilsin çok yararı olur. 1 mahlep ağacından ise bir dönemde bin tane mahlep ağacı çıkar. Bununla ilgili benim bir çalışmam var şayet dayanak alırsam güzel olur. Bu dağlar mahlep ve alıç ağaçlarını çok seviyor. Ayrıyeten alıç ağaçları meyvesi çıktığı vakit, buraya gelen emekli amcalarımız bu meyveleri topluyor daha sonra satıyor ve kendilerine ek gelir olarak yararı oluyor. Ben isterim ki, bu ağabeylerimiz gelsin bana yardım etsinler birlikte bu ağaçların bakımlarını yapalım. Yani bu iş gönül işidir.
Yorum Yok