İşgal altındaki Doğu Kudüs, Ramazan ayınca bir kere daha taarruza uğradı.
Geçtiğimiz günlerde Mescid-i Aksa’ya teravih namazından sonra İsrail güçleri tarafından baskın düzenlendi.
Tüm dünya tarafından reaksiyon toplayan olayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı..
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Ulusal Güvenlik Bakanı ve güvenlik ünitelerinin liderleriyle kapsamlı bir durum değerlendirmesi yaptı.
Netanyahu’dan baskınları durdurma kararı
Netanyahu, Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarını ramazan ayının sonuna kadar durdurma kararı aldı.
Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada durum değerlendirmesinde Batı Şeria, Kudüs ve Mescid-i Aksa da dahil olmak üzere İsrail’deki güvenlik durumuna değinildiği aktarıldı.
Başbakan Netanyahu ve bakanların, yarın Hamursuz Bayramı’nın bitişini kutlamak için Mescid-i Aksa’nın bitişiğindeki Ağlama Duvarı’na gidecek olan Musevilerin korunması ve oraya giden yolların güvenliğini sağlamak için gerekli tüm harekât kuvvetlerinin seferber edilmesi talimatını verdiği tabir edildi.
Açıklamada, Savunma Bakanı Gallant, Genelkurmay Lideri Herzi Halevi, İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Lideri Ronen Bar ve Emniyet Müdürü Yaakov Shabtai’nin tavsiyesi üzerine başbakan Netanyahu’nun, “Yahudi ziyaretçi ve turistlerin” ramazan ayının sonuna kadar Mescid-i Aksa’ya girmelerinin engellenmesine karar verdiği belirtildi.
Mescid-i Aksa’daki baskınların savunucusu Ben-Gvir’den karara tepki
Öte yandan, koalisyon hükümetinin çok sağcı ortaklarından, Ulusal Güvelik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Netanyahu’nun kararına reaksiyon gösterdi.
İsrail basınının aktardığına nazaran, Ben-Gvir, Aksa’nın Yahudi yerleşimcilere kapatılması kararının bölgeye “huzuru getirmeyecek önemli bir hata” olduğunu belirterek, “sadece tansiyonu daha da tırmandırabileceği” savında bulundu.
Bakanlığı periyodunda ve öncesince Aksa’ya yönelik baskınlara ve Filistinlilere karşı ırkçı ve provokatif hareketleri teşvik etmesiyle tanınan çok sağcı İsrailli Bakan, şu sözleri kullandı:
Tapınak Dağı’nda (Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya verdikleri isim) Yahudi varlığının olmaması, otomatik olarak buradaki polis varlığının azalmasına neden olacak ve bu da Musevileri öldürmeye teşvik eden davetler için verimli bir yer oluşturacaktır. Terörün kaprislerine boyun eğmek yerine ona güçlü bir formda karşılık verilmelidir.
Hamursuz Bayramı’nda Mescid-i Aksa’ya baskın davetleri yapılmıştı
Fanatik Museviler, 5-13 Nisan’daki Hamursuz Bayramı sırasında Aksa’ya yönelik baskın davetlerini artırmıştı.
Bu periyotta baskın bekleyen Filistinliler ise ramazan ayında Müslümanlara Mescid-i Aksa’da itikaf davetinde bulunmuştu.
Fanatik Yahudi 15 haham da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e mektup yazarak, Yahudi yerleşimcilerin Hamursuz Bayramı’nda Mescid-i Aksa’da kurban kesmeleri için müsaade verilmesini istemiş, kurban kesmeyi başaranlara 5 bin 500 dolar kıymetinde ödül verilmesini önermişti.
Yorum Yok